
ŞÜBHEDEN HAKÎKATE
29 Eylül 2020
TA’LÎM-İ ASFİYÂ
29 Eylül 2020ŞUUR
150,00₺
Akıl kalbde nûrânî bir şuurdur. Hak ile bâtıl arasını ayırt eder. Şuur, gerçek ilham kalbe geldikten sonraki sezgi ve duygudur; Allah Teâlâ’nın ahkâmını icra eder. İşte adalet…
Gerçek inanç, içtenlik ve samimiyet şartıyla kulun Rabb’ine dâimî alâkadarlığını bildiren bu eser, şuurlu Müslümanın gündelik hayatında uygulaması gereken aktif programı beyan etmiştir. Yataktan kalkıp, tekrar yatağa dönünceye kadar bizi bekleyen vazifelerden bizi haberdar eden eser, düzenli ve verimli bir ömür için elzem olan iç dünyanın huzuru ve saadetine özel bir önem vermiş ve reçeteleri beyan etmiştir.
Eserde büyük birçok meşâyıhın günlük virdi olan, koruyuculuğu ve tesiri hakkında sahih rivayetler bulunan “Hizb-i A’zam Duası”nın yanısıra, istihâre duası, hastalık ve felaketlerde okunacak dua, cenaze ve kabir ziyaretinde okunacak dualar, sahih hadislerden derlenerek aktarılmıştır.
Yanısıra okuyucunun okuduğunun manasını mülâhaza etemesi için, Besmele ve Fatiha-ı Şerîf’in meal ve kısa tefsiri ve bunlara bağlı bazı mühim meseleler, El-Bakara Sûresi’nin ilk beş ve son üç ayetleri ve Ayet-ül-Kürsî gibi namaz tesbihatında okunan ayet-i kerîmelerin bir kısmının meal ve izahları da yazılmıştır. Muhtevasındaki her kelimenin faideye sebeb olduğu nâdide eserlerden olan bu kitab, bir solukta okunup, satır satır bir ömür tatbik edilebilecek ölçüler ve dualarla donatılmıştır.
ISBN | : | 978-605-5434-04-5 |
Ebat | : | 12×19 |
Kağıt Cinsi | : | Şamua |
Ağırlık | : | 215 gr |
Sayfa Sayısı | : | 147 |
Kategoriler: Genel, Türkçe Eserler
Akıl kalbde nûrânî bir şuurdur. Hak ile bâtıl arasını ayırt eder. Şuur, gerçek ilham kalbe geldikten sonraki sezgi ve duygudur; Allah Teâlâ’nın ahkâmını icra eder. İşte adalet…
Gerçek inanç, içtenlik ve samimiyet şartıyla kulun Rabb’ine dâimî alâkadarlığını bildiren bu eser, şuurlu Müslümanın gündelik hayatında uygulaması gereken aktif programı beyan etmiştir. Yataktan kalkıp, tekrar yatağa dönünceye kadar bizi bekleyen vazifelerden bizi haberdar eden eser, düzenli ve verimli bir ömür için elzem olan iç dünyanın huzuru ve saadetine özel bir önem vermiş ve reçeteleri beyan etmiştir.
İlgili ürünler
-
MUFASSAL MEDENÎ AHLAK
700,00₺Eser, nefsin sorumluluğundan, irade ve akıl mefhumlarından haberdar ettikten sonra insanın şekillenmesini morfolog bir tıb doktoru edasıyla her yönüyle izah eder ve bedenî vazifeleri kemâliyle açıklar.Eser, satır satır İslamın yüce hayat nizamının titizlikle açıklanmasından ibarettir. Dolayısıyla eserde her türlü ferdî ve ictimâî meseleyi detaylarıyla, soru payı bırakılmaksızın bulabileceğiz.Tabiîdir ki, bunun böyle olabilmesi, eserin samimî ve berrak bir zihinle, ilme teslim olmuş bir kalble okunması şartıyladır. Cahilin cehaletinden daha korkunç olan şey, ilme ve âlime inkarıdır.Yirmi yıllık bir çalışma ve binlerce eserin mütâlaası bu eser zannediyoruz ki elinizden düşmeyecektir. Ahlakı ahlaksızlardan değil, Allah’ın has dostlarından; benliği bencillerden değil, benliğini Hakk yolunda yok etmişlerden; ruhu ruhsuzlardan değil, «Kâlû Belâ» gerçeğinden; kadını canavarlardan değil, can severlerden; devleti dev illetlilerden değil, İslam izzetinden; vazifeleri vazgeçmişlerden değil, Kur’an ve hadisten; iktisadı, iki paraya satandan değil, İki Cihan Serveri’nden; hakları haltperestlerden değil, Hakperestlerden öğrenmek istiyorsanız, lütfen kana kana, sindire sindire okuyun bu pırlanta eseri.Ne güzeldir bilmeyenin öğrenmek istemesi! Ve ne güzeldir güzeller güzeli İslam güneşi!..Eser, «ben» kelimesinden girişle sinir sisteminin içinde iç duyguları tesbit eder, vazifelerini tayin eder, ferdin şahsiyetinin oluşması macerasını anlatır; ardından kişiliği oturmuş Müslüman genci cemiyete kazandırır. Ona aile kurmasını, sokak, mahalle, şehir ve devlet nizamında İslamî düsturlarla yaşayabilmesi yollarını beyan eder.Eser, adından da anlaşıldığı üzere özellikle temeli iman, kanadı vicdan, düsturu Kur’an olmak üzere ahlâkî konulara önem verir; felsefeyi din sananlara gereken cevabları tatlı bir dil, ikna edici bir üslubla bildirir.Ruh ve nefs ile ilgili her mesele Biiznillah eksik bırakılmaksızın eserde yer bulduktan sonra, ictimâî hayatın her unsuru tafsilatıyla yerli yerinde aktarılır ve insanın insanla en uyumlu yaşayabilmesi yolları, derin hakîkatler ve hikmetler dahilinde kalblere şifa bir reçete olarak sunulur.Bu eser hadîs-i şerîfler için kaynak gösterilerek ve içeriğini etkilemeyen bazı düzenlemeler yapılarak yeniden basılmıştır.
ISBN : 978-605-5434-07-6 Ebat: 16×24 Kağıt Cinsi: ŞamuaAğırlık: 1168 gr Sayfa Sayısı: 895 -
İKİNCİ HUTBEDE OKUNAN AYET’İN ESRARI
150,00₺Ömer bin Abdülaziz zamanından bugüne kadar, cum’a namazlarında hatîbin ikinci hutbenin sonunda okuduğu En-Nahl Sûresi’nin doksanıncı ayetini bu kadar akıcı, etkileyici ve feyzlerle donanmış bir berraklıkta hiç okumadınız.Ne diyor bu ayet? Ne bildiriyor? Bu ayet aslında Kur’ân-ı Hakîm’den parlayan, insanın beynini hayrete sevkeden ve birçok ibretler gösteren bir ayet…Beden kafesinin hapsinden kurtuluş ve aslî vatan güzel yaylaya ulaşmak isteyen keklik yahud hürriyetine kavuşmuş esir misali bir ferahlık yaşamak isteyenler, bu eserin idrâkinde, son hutbede okunan ayetin esrarını çözmeye ğayret etmelidirler.Eser insana hakîkatini bildirir; aklına yöneltilen emrleri ve nefsine yasaklanan hususları aktarır. Kalb ve dimağdaki akılları irşad eder. Şuuru, adaleti, emr-i bilma’rûfu, nehy-i an-il-münkeri, kulun Allah Teâlâ’ya, kendi nefsine ve salihlere karşı ihsanını beyan eder. Muhasebenin keyfiyetini ve burhânı vuzuha kavuşturur.Eser, tılsımları çözen, hakîkatleri açığa çıkaran, kulu esaretin pençesinden kurtaran reçeteleri haizdir.Bu eser, canlıların tüm bedenini çalıştıran ve korkunç hükümlerini icra eden asabî damarların hislerini yakan bir yıldırım gibi, aklı nurlandıracak ve akla rehberlik yapacak İlâhî bir nûrun ifade bulmuş lisanıdır.Eser gözden geçirilerek yeniden basılmış ve ismi “İkinci Hutbenin Sonunda Okunan Ayetin Esrarı” olarak değiştirilmiştir.
ISBN : 978-605-5434-08-5 Ebat: 12×19 Kağıt Cinsi: ŞamuaAğırlık: 216 gr Sayfa Sayısı: 232 -
İNANÇLI GENÇLİK ŞUURU
50,00₺Bugün yeryüzünde huzur ve adaletin olmamasının tek sebebi, insanın kendisine yöneltilen âlî İslam Dîni’nin hayat nizamından, cehalet ve inadı yüzünden ğâfil kalmasıdır. […]